29 Nisan 2016 Cuma

Çikolata Soslu Cheesecake

Merhabalar , sizlere yoğun çikolatalı bi tarif getirdim. Ben her türlü severim bilirsiniz:) Ama çok çeşitli denemekten zarar gelmez. Aslında zormuş gibi görünse de cheesecake yapmak çok zor sayılmaz. Biraz araştırdım ve cheesecake in tarihi hakkında bilgi toplamak istedim. Tarifi biraz daha aşağıda bulabilirsiniz.

 Cheesecake neredeyse tüm dünyada yaygın bulunan ve sevilen bir tatlıdır. Birçok kaynak bu nefis pastanın ana vatanının ABD olduğunu söylese de,   aslında antik yunan dönemine dayanan bir tarihçesi bulunuyor.
İlk “cheesecake” benzeri pastaların Yunanistan’ın Sisam adasında yapılmış olabileceğine dair arkeolojik kanıtlar bulunmuştur.  Arkeologlar, MÖ 2.000 dolaylarında kullanıldığı düşünülen peynir pişirme kalıplarına rastlanmıştır.  Bu kadar eski arkeolojik kalıntıların tam olarak hangi amaçla kullanıldığını söylemek mümkün olmasa da, M.Ö. 776 yılında ilk Olimpiyat oyunları sırasında sporculara enerji vermek için sunulan bir tatlı olduğu kanıtlanmıştır. Buna ek olarak, aynı dönemlerde düğün pastası olarak da sunulduğuna dair bulgulara rastlanmıştır.




Yazar Athenaeus MS 230 yılında ilk Yunan cheesecake tarifini yazıya dökmüştür.  Bugün bildiğimiz cheesecakelerin atası kabul edilen bu antik tarif,  temel malzemelerin (un,  katı peynir, bal) harmanlanıp sertleşinceye kadar ateşte pişirilmesini anlatmıştır.
Romalılar Yunanistan’ı fethettiği zaman, cheesecake tarifini de sahiplenerek geliştirmişler ve adına Libuma demişlerdir.  Roma imparatorluğunun git gide büyümesi, bu tarifin diğer Avrupa ülkelerine yayılmasını ve zaman içerisinde çeşitli kültürlere ait farklı tarifler oluşmasına yol açmıştır.
1545 yılında basılmış olan ilk yemek kitabında  “Hamur tabanlı tatlı peynir” olarak yerini almış olan cheesecake,  18. yüzyıla dek gelişmeye devam etmiştir.
1872 yılında New York ’lu bir çiftçi Fransız peyniri üretmeye çalışırken yanlışlıkla krem peynir yarattı ve üç yıl içerisinde pazara sunulan bu krem peynir, cheesecake tariflerinde boy göstermeye başladı.  Krem peynirin New York’ta keşfedilmesi bu tatlının Amerikalılar tarafından sahiplenilmesine de yol açmıştır.
Çikolata, meyve ve krema kullanılarak sonsuz çeşitte hazırlanabilen cheesecakeler hem pişirmeden hem pişirerek hazırlanabiliyor.





Malzeme listesi

tabanı için:

  • 2 paket kakaolu büskivi
  • 150 gr eritilmiş tereyağı
- Bisküvileri robotton geçirip tereyağı ile yoğurun.
-Yağlı kağıt serilmiş 26 cm kelepçeli kalıba bastırarak yayın.
-Kenarlarını elinizle düzeltin eşit olsun.
-Buz dolabına kaldırın donması için.
-Fırının en alt kısmına su dolu bir kap koyun ,fırının nemli olması gerekir.
-150 derece alt-üst ayara getirin, fansız.


Orta krema için:
  • 500 gr labne peynir
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 1 paket sıvı krema yada 1 su brd. süzme yoğurtta olabilir.
  • 1 paket vanilya
  • 2,5 yemek kaşığı un
  • 2 yumurta
  • 80 gr sütlü çikolata
  • 1 su bardağı damla çikolata

-Labne ve şekeri çırpma teliyle şeker eriyene kadar çırpalım. 
-Kremayı, vanilyayı ve unu da ilave edip çırpmaya devam edelim.
-80 gr sütlü çikolatayı vedamla çikolatayı 2 yemek kaşığı süt ilave edip eritin.
-Peynirli karışıma dökün. Karıştırın.
-2 Adet yumurtayı teker teker kırıp yumurta kremaya karışıcak şekilde karıştırın. 
-Çok karıştırmamaya dikkat edin lütfen.
-Ara kremamız hazır. Şimdi buz dolabına koymuş olduğumuz bisküvüli tabanı çıkartın ve kremayı kalıba dökün. damla çikolata serpebilirsiniz.
-Fırının orta kısmına kekinizi yerleştirin. ve tam 1 saat pişirmeye bırakın.









Sos için:
-3 Yemek kaşığı süt
-120 gr bitter yada sütlü çikolata
Sos tavasına sütü alın ve kaynama noktasına gelince çikolataları kırıp ilave edin. Pürüzsüz bi kıvam elde edene kadar karıştırın. Ilınmasını bekleyin. 
-Kekimiz pişince fırının kapağını hafif aralayap bu şekilde soğumasını bekleyelim. 
-Sos ılık kek soğuk olmalı, eğer her ikisi de ılık yada sıcak olursa kremsi olduğu için kekin üstü dağılır:) kalıptan çıkartmadan sosu döküp dolaba kaldıralım. ne kadar beklerse o kadar lzzetli olur en az 8 saat dolapta beklemeli. Şimdi bi kaç püf noktası paylaşayım belki detayları bilmek isteyen vardır :)) Afiyet olsun sevgiyle kalın :))
Püf noktaları:
Şimdi kendimce yapmış olduğum ve deneyimlerim sonucu farkına vardığım bazı incelikleri sizlere aktarıcam. Bunlar tamamen benim kendi düşünce ve fikirlerimdir. Herhangi biyerden alıntı değildir. Bana göre doğru olanı bi başka sayfa da eğri olarak görebilirsiniz :) Çok sayıda cheesecake yaptığım için ölçüp biçtiğim durumları oldu. Kenarlarını yaktığım da oldu, üzeri yanardağ gibi çatlayan da oldu, sos kıvamını ayarlayamadığım akıp giden de oldu, bekleyemeyip sıcakken sosla buluşturduğum da oldu:)) söz konusu cheesecake olduğu zaman sabretmem çok zor oluyo :))
   
    -Öncelikle tabak kısmına değinelim; bazı cheesecakeler kalıp gibi kesilip hiç kırıntı dökülmeden servis yapılır. Bazıları da üstten kalıp gibi kesilir bisküvi tabanına gelince ufaklanır kırıntılar dökülür. Bunun sebebi bisküviye koyduğumuz yağ miktarının yetersiz olmasıdır. Tereyağ veya margarin kullanmamızın sebebi budur. Buz dolabına koyduğumuzda donar ve kalıp gibi olur. bisküvi tabanı yoğururken elinizde sıktığınızda çiğ köfte yada mercimek köfte gibi şekil almalıdır. Kırıntı dökülmemesi lazım. 
-Kremasında yumurtalar çok çırpılırsa kekiniz kabarır ,kabarır ve soğuyunca çöker, söner üzeri buruş buruş olur. Bu sebepten yumurtalar en son eklenir ve teker teker kırılır. Yani bi kırıp biraz karıştırın, bi kırıp bi karıştırın . 
 -Bazı takipçilerim , bi kaç tarifinize baktım ölçüler farklı yazmışlar. Şöyle ki kalıpların büyük ve küçüklüklerine göre malzeme de oynama yapıyorum. 22 cm kalıp yada 28 cm kalıp birinde süt birinde yoğurt diğerinde krema kullanırım. Ama bana sorarsanız kremadan şaşmayın derim. 
  - Üzerinin çatlaması ya yumurtanın fazla çırpılmasından yada içine koyduğumuz un ve nişasta miktarının fazla olmasındandır. Mesela piştiğini nasıl anlarsınız? sorusunun cevabı orta kısmı sallanıyor olmalı. Kenarları sabit. Kekimiz bekledikçe sertleşip oturur. fazla piştiyse bekledikçe çatlar yarılır. 
hh -Kenarlarının yanması sanırım yüksek ısıyla alakalı, bir keresinde kenarlarını folyo ile kaplamayı unutmuşum. Eyvah yandı !Eyvah gitti derken gece boyu gözüme uyku girmedi dayanamayıp kalıptan çıkarttım saat 3 gibi:)) bi baktım kenarlarında hiç yanma yok bembeyaz 160 yada 150 derece ile pişrmiştim. o zamandan beri folyoya sarmıyorum. Sanırım folyoya sarmadan yapan da bi ben varım :)) kimin videosunu izlediysem folyo var. Düşük ısıda uzun süre pişmesi önemli zaten. 

Şimdilik aklıma gelen önemli detayları yazdım. Sormak istediğiniz sorulara her zaman açığım. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder